2014 yılında, Irak’ın Musul şehri, DEAŞ’ın işgalindeydi. DEAŞ, Musul’un büyük bir bölümünü ele geçirmiş ve şehrin kontrolünü tamamen ele geçirmişti. Bu saldırılar sırasında, Türkiye’nin Musul Başkonsolosluğu da DEAŞ tarafından ele geçirildi. Konsoloslukta görevli 49 Türk vatandaşı, DEAŞ militanları tarafından rehin alındı.
Bu durum, Türkiye için büyük bir krizdi. Türk vatandaşlarının güvenliğini sağlamak ve onları kurtarmak için acil bir eylem gerekliydi. Ancak, DEAŞ’ın Musul’daki varlığı ve şehirdeki kontrolü, kurtarma operasyonunun gerçekleştirilmesini zorlaştırıyordu.
Bu kritik durumu fark eden MİT mensupları, operasyonu planlamak için hemen harekete geçti. Esir alınan Türk vatandaşlarının yerlerini belirlemek, DEAŞ’ın savunma düzenini analiz etmek ve güvenlik önlemlerini aşmak için istihbarat çalışmalarına yoğunlaşıldı. Operasyonun başarılı olması için bilgi paylaşımı ve koordinasyon en üst seviyede tutuldu.
MİT mensupları, esir alınan Türk vatandaşlarını kurtarmak için titizlikle bir plan yaptı. Plana göre, operasyon iki aşamadan oluşacaktı. İlk aşamada, DEAŞ’ın güvenlik önlemleri aşılarak esir alınan Türk vatandaşlarının yerleri tespit edilecekti. İkinci aşamada ise, esir alınan Türk vatandaşları DEAŞ’ın elinden kurtarılacaktı.
Operasyon, 20 Eylül 2014 tarihinde gerçekleştirildi. İlk aşamada, MİT mensupları DEAŞ’ın güvenlik önlemlerini aşarak esir alınan Türk vatandaşlarının yerlerini tespit etmeyi başardı. İkinci aşamada ise, esir alınan Türk vatandaşları DEAŞ’ın elinden kurtarıldı.
Bu operasyon, Türk istihbarat tarihinin en başarılı operasyonlarından biri olarak kabul ediliyor. Operasyonun başarılı olmasında, MİT mensuplarının titiz planlaması ve profesyonelliği büyük rol oynadı.