Phileas, dünyanın en zengin kurbağalarından biriydi. Ancak, Phileas’ın parası dışında ona mutluluk veren başka bir şeyi yoktu. Phileas, macera dolu bir hayat yaşamak istiyordu. Ancak, annesinin katı kuralları yüzünden, Phileas’ın bu hayalini gerçekleştirmesi mümkün değildi.
Bir gün, Phileas, Reform Kulübü’nde bir toplantıya katıldı. Toplantıda, Phileas’ın dikkatini çeken bir iddia ortaya atıldı. Bir kurbağa, dünyanın çevresini 80 günde dolaşabileceğini iddia ediyordu.
Phileas, bu iddiaya çok ilgi duydu. Phileas, bu iddiayı gerçekleştirebilecek tek kurbağanın kendisi olduğunu düşündü. Phileas, iddiayı kabul etti ve yolculuk için hazırlıklara başladı.
Phileas, yolculuk için kendisine bir hizmetçi aramaya başladı. Phileas, hizmetçisinin yetenekli ve güvenilir olmasını istiyordu. Bir gün, Phileas, Passepartout adında bir maymunu gördü. Passepartout, çok yetenekli ve güvenilir bir maymundu. Phileas, Passepartout’yu işe aldı.
Phileas ve Passepartout, yolculuk için yola çıktılar. Yolculuk boyunca, Phileas ve Passepartout, birbirinden ilginç maceralar yaşadılar. Hindistan’da, bir fil sürüsü tarafından saldırıya uğradılar. Çin’de, bir mafya çetesinin eline düştüler. Japonya’da, bir sumo turnuvasına katıldılar. Amerika’da, bir tren soygununa karıştılar.
Phileas ve Passepartout, yolculuk boyunca birbirlerinden çok şey öğrendiler. Phileas, Passepartout’nun yardımıyla, maceranın ve özgürlüğün tadını çıkarmaya başladı. Passepartout ise, Phileas’ın yardımıyla, sorumluluk sahibi ve güvenilir bir kişi oldu.
80 günün sonunda, Phileas ve Passepartout, dünyanın çevresini dolaşmayı başardı. Phileas, iddiayı kazandı ve dünyanın en zengin kurbağası oldu. Ancak, Phileas, paradan daha önemli şeyler olduğunu öğrendi.