1914 yılının savaş rüzgarlarının umutsuzluk tohumları ektiği o acı dolu günlerinde, Nelie’nin hayatı beklenmedik bir şekilde dönüşüm geçirir. Genç bir hemşire yardımcısı olan Nelie, savaşın acımasız yüzüyle karşılaştığında, ölen Rose adındaki genç bir kadının kimliğine bürünerek hayatta kalma yolunu seçer. Bu kimlik değişimi, onu Eleonore’un görkemli malikanesinde okuyucu olarak çalışmaya yönlendirir. Bu yeni kimlikle Nelie, kendisini tamamen yabancı ve zenginliklerle dolu bir dünyada bulur. Eleonore’un malikanesi, zenginlik ve kederin iç içe geçtiği, sırlarla dolu bir yerdir. Nelie, burada yeni kimliğiyle birlikte birçok bilinmeyenle yüzleşmeye başlar. Ancak Eleonore’un kuşkucu yeğeni, Nelie’nin gerçek kimliğinden şüphelenmeye başladığında, genç kadının üzerine tehlike bulutları çöker. Nelie, yeni hayatını ve işini koruyabilmek için yalanlar ve hilelerle dolu bir oyun oynamak zorunda kalır. Bu yalanlar, zamanla beklenmedik sonuçlar doğurarak Nelie’nin yaşamını kökten değiştirir. Yeni kimliğiyle elde ettiği prestij ve ayrıcalıklar, ona daha önce hayal bile edemeyeceği fırsatlar sunar. Ancak bu yeni dünya sadece lüksle değil, aynı zamanda geçmişinin acıları ve gerçek kimliğinin sorumluluklarıyla da doludur. Nelie, bu karmaşık ve tehlikeli dünyada her gün yeni bir mücadele vermek zorunda kalır. Her geçen gün, onun için daha da zorlayıcı bir hal alır ve her yeni gün, daha büyük zorluklarla yüzleşmesine neden olur.