1920’lerin ortasında Bolşeviklerin Kazakistan’a zorla dayattığı kıtlık, ülkenin tarihinde derin izler bırakan bir felakete yol açmıştı. Bu unutulmaz soykırımın ardındaki büyük zulüm ve baskılar, Kazakistan’ın yerli nüfusunu büyük bir trajediye sürüklemiş, ülkenin neredeyse yüzde 70’i acılar içinde hayatını kaybetmişti. İşte tam bu korkunç süreçte, ölüm ve çaresizliğin gölgesinde yaşayan Turar adında bir kartal avcısı, kendince bir mücadeleye girişmeye karar verdi. Dağlık bir Kazak köyünde ailesini kurtarmak için umutsuzca mücadele ederken, soğuk kışın acımasız pençesinde hayatta kalmanın bedeli olan ahlaki bir seçimle yüz yüze geldi. Şimdi, insanlık onurunu koruyarak ölmeyi mi seçmeli, yoksa her şeye rağmen hayatta kalmak için insan olmaktan vazgeçmeli mi?