Nike, 1980’lerde basketbol ayakkabısı pazarında bir liderdi. Ancak, Adidas ve Converse gibi rakiplerinin pazar payını artırmasıyla Nike’ın liderliği tehdit altındaydı.
Nike, bu tehdide karşı koymak için yeni bir stratejiye ihtiyacı vardı. Bu strateji, yenilikçi tasarımları ve üstün performanslarıyla öne çıkan basketbol ayakkabıları geliştirmeyi içeriyordu.
Nike, bu stratejiyi hayata geçirmek için Michael Jordan’a yatırım yapmaya karar verdi. Jordan, henüz bir çaylak olmasına rağmen, olağanüstü yetenekleri ve rekabetçi ruhuyla Nike’ın aradığı yıldızdı.
Nike’ın Jordan’a yaptığı yatırım, cesur bir riskti. Ancak, bu risk, Nike’ı basketbol ayakkabısı pazarının lideri haline getirmeye yardımcı oldu.
Air Jordan ayakkabıları, Nike’ın en başarılı ürünlerinden biri oldu. Bu ayakkabılar, basketbol ayakkabıları dünyasını altüst etti ve Nike’ı dünyanın önde gelen spor giyim markalarından biri haline getirdi.
Nike’ın Jordan’a yaptığı yatırım, sadece bir iş anlaşmasından daha fazlasıydı. Bu yatırım, bir şirketin hayallerinin peşinden gitme ve imkansızı başarma cesaretini temsil ediyordu.