Gözlerini uzayın sonsuz derinliklerine dikmişken, Ian beklenmedik bir görevle karşı karşıya kaldı. Uzaylı mahkumun insan vücudundan kaçış girişimini durdurmak, onun için sıradan bir görevden çok daha fazlasıydı. Zamanın akışıyla birlikte, geçmişin sırlarını çözmeye doğru bir yolculuğa çıktı. Her adımda, sadece düşmanlarını değil, kendi iç dünyasının derinliklerinde gizlenen gerçekleri de keşfetti. Zorlu engelleri aşarken, zamanı manipüle edebilecek güçte bir silahın varlığını keşfetmesi şaşkınlığını gizleyemedi. Ancak Mu Reuk’un içindeki gizemli varlık karşısında ise ne yapacağını bilemedi. Bu süreçte, diğer kahramanlar da kendi kaderlerini belirleyecek arayışlara girişti. Heuk Seol, Cheong Woon ve Neung Pa, ilahi bir kılıç peşinde koşarken, Ja Jang ise Ian ve Mu Reuk’u takip ederek büyük bir keşif yolculuğuna çıktı. Geçmişle geleceğin kesiştiği bu kaotik zaman diliminde, insanlar Hava adı verilen uzaylı maddeyle amansız bir savaşa girişti. Min Gae In ise büyük felaketin sadece başlangıcını gördü. Ian, Mu Reuk ve Thunder ile birlikte, zamanın en kritik anlarında kapıları açarak günümüze geri döndüler. Ancak dönüşleri sıradan değildi; uzaylılarla savaşmak, Hava’nın patlamasını önlemek ve insanlığı kurtarmak için büyük bir mücadeleye giriştiler.