Mayi, hayatta her şeyin bir özgürlük meselesi olduğuna inanır. Kendini bağımsız ve sınırsız hissettiği anlar, onun en değerli anlarıdır. Ancak ailesinin sürekli baskılarına karşı koymak, özellikle de kendisini evliliğe adamak üzere olduğu bir dönemde, hiç de kolay değildir. Düğün günü yaklaşırken, Mayi’nin içinde bir şeyler değişmeye başlar; özgürlük arzusu, giderek daha fazla onun ruhunu sarar. İşte tam da bu noktada, hayatına ansızın giren bir saksafon sanatçısı, her şeyin rotasını değiştirecektir. Bu karşılaşma, Mayi’nin kalbinin derinliklerindeki özgürlüğe duyduğu özlemi yeniden ateşler. Artık, ailesinin beklentileri ile kendi özgürlüğü arasındaki dar koridorda sıkışmışken, bir soruyla karşı karşıyadır: Mantığı mı dinleyecek, yoksa kalbinin peşinden mi gidecek?