Zoe’nin objektifinden bakıldığında, dünya bir belgesel setine dönüşüyor gibiydi. Ancak, kamerasının arkasında yaşadığı karmaşık bir gerçeklik vardı. Aşkın peşinde koşarken, kendi hikayesini çekmeye çalışıyordu. Flört uygulamalarının labirentinde kaybolmuş bir gezgin gibi dolaşırken, annesinin endişeleriyle boğuşuyordu. Cath’in aşkı bulma konusundaki ısrarı, onu daha da içinden çıkılmaz bir duruma sürüklüyordu. Komşusu Kazım’ın basit ama etkili tavsiyeleri ise Zoe’ye farklı bir bakış açısı sunuyordu. Londra’dan Lahor’a uzanan belgesel projesi, hayatının en büyük macerasını başlatıyordu. Aşkın sırrını ararken, belki de gerçek aşkın formülü gözlerinin önündeydi. Zoe, kamerasıyla bu geleneksel yaklaşımı yakalamaya çalışırken, kendi içinde derin bir yolculuğa çıkıyordu. Romantizmin sınırlarını zorlarken, aşkın gerçek doğasını keşfetmeye başlıyordu. Ancak, bu keşif yolculuğu, onu ve Kazım’ı beklenmedik bir serüvenin içine sürükleyecekti.