Mustafa Kemal, hayatını adadığı dava uğruna sayısız zorluk ve engeli aşmayı başarmıştır, ancak İstanbul’a döndüğünde onu bekleyen hayal kırıklıkları ve vefasızlıklar, tüm mücadelelerini gölgelemektedir. 1915’te Gelibolu cephesindeki büyük trajedi ve kahramanlık dolu günlerin ardından İstanbul’a dönüşü, onun için yalnızca bir zafer değil, aynı zamanda acı bir gerçekle yüzleşme anlamına gelir. Görüp yaşadıkları karşısında öfke ve hayal kırıklığı içinde kalmışken, içindeki kararlılıkla bir kez daha ayağa kalkar. Suriye cephesinde İngilizler, Doğu cephesinde ise Ruslarla yaşadığı büyük kayıplara rağmen, Mustafa Kemal ve arkadaşları tüm bu felaketlerin ortasında, kararlılıkla ilerlemeye devam etmeyi başarır. Sonuçta, 1. Dünya Savaşı’nı kaybetmeyen tek Osmanlı subayı olarak, tarihe adını yalnızca bir asker değil, aynı zamanda gerçek bir lider ve unutulmaz bir başkomutan olarak yazdırmayı başarır.