Gotham City’nin karanlık ve kasvetli sokakları, yıllardır suçluların cirit attığı bir mekan haline gelmişti. Fakat bu seferki tehdit, alışılagelmişin ötesinde bir dehşet saçıyordu. Kadim bir lanet gibi, şehrin üzerine çöken bu karanlık, Gotham’ı adeta bir kabusa dönüştürdü. Her köşe başında pusuya yatan tehlike, şehrin sakinlerini tedirgin ediyordu. Bir zamanlar neşe ve umutla dolu olan sokaklar, şimdi korku ve endişeye teslim olmuştu. Mistik güçlerle beslenen bu karanlık, her geçen gün daha da güçlenerek Gotham’ı yutmaya hazır bekliyordu.
Bu umutsuzluk girdabında, şehrin tek umudu Kara Şövalye’ye, Batman’e kalmıştı. Kendi iç dünyasındaki çalkantılara rağmen, Batman şehri kurtarmak için amansız bir mücadeleye girişir. Fakat bu seferki düşmanları, daha önce karşılaştıklarından çok daha farklıydı. Karanlığın derinliklerinde saklanan ve mistik güçlerle donatılmış bir tarikat, Gotham’ı ele geçirmek için harekete geçmişti. Batman, bu şeytani güce karşı koymak için tüm becerilerini ve zekasını kullanmak zorunda kalacaktı. Bu savaş sadece Gotham’ın kaderini değil, Batman’in ruhunu da belirleyecekti.