Bir aile, çocuklarının birbirine ne kadar benzemediğini fark ettiğinde, bazen gerçekler en beklenmedik şekilde ortaya çıkar. Liv ve Malte ile Cecilie ve Andreas, aynı doğum kliniğinde tedavi gören ve birbirinden farklı iki çifttir. Çocukları Sille ve Leo, doğumlarından itibaren ayrı dünyalarda büyümüşlerdir, ta ki bir sağlık kontrolü sırasında hayatlarını tamamen değiştirecek bir gerçeğin açığa çıkmasına kadar. Klinik hatası sanılan durum, aslında çocukların biyolojik aileleriyle büyüdüğünü gösterir. Bu yıkıcı haberin ardından iki aile, çocukları birbirinden ayırmak yerine birlikte büyütmeye karar verir ve Cecilie ile Andreas’ın evinde bir araya gelip kolektif bir yaşam kurmaya başlarlar. Başlangıçta her şey uyumlu giderken, kısa süre içinde farklı yaşam tarzları ve ebeveynlik yaklaşımları çatışmalara yol açar. Cecilie, biyolojik kızı Sille’ye karşı duyduğu güçlü bağlılıkla, gizlice Leo’yu kendi ailesinden almak için adımlar atar. Ancak bu planı açığa çıktığında, Liv ve Malte, Sille’yi de alarak evden ayrılırlar. Cecilie, bir yandan yaptığı hataları düzeltmeye çalışırken, bir yandan da parçalanan bu tuhaf aileyi bir araya getirmek için çözüm arayışına girer.