Hikmet ve Salim’in hayatları boyunca peşlerini bırakmayan talihsizlikler ve bitmek bilmeyen mücadelelerle dolu hikayesini anlatmaya başlarsak, bu iki yakın arkadaşın yaşadığı dram ve umutsuzluk gözler önüne serilir. Salim, yıllarını bir şirkette stajyer olarak geçirdikten sonra, sonunda beklediği terfiyi alarak yönetici pozisyonuna yükselir. Ancak, tam hayallerine kavuştuğunu düşündüğü o an, şirket iflas eder ve Salim kendini büyük bir borç yığınının ortasında bulur. Diğer tarafta, Hikmet, uzun süredir aşık olduğu Yağmur’a duygularını açmaya hazırlanır. Cesaretini topladığı bir gün, Yağmur’un hayatını kurtararak kahramanlık yapar, fakat bu cesur hareketin bedelini ağır öder; bir grup serseri tarafından acımasızca dövülür. Yaşadıkları tüm bu olumsuzluklar, iki arkadaşın hayatlarına son vermeyi düşünmelerine sebep olur. Fakat şansın onlara hiç gülmemesi, bu kararı uygulamalarını düşündüklerinden çok daha zor hale getirir. Hayatın acımasız yüzüyle boğuşan Hikmet ve Salim, belki de gerçek şansın gelecekte saklı olduğunu, en karanlık anlarında fark edeceklerdir.