Tayvan’ın karanlığında, labirent gibi yeraltı tünellerinde, bir efsane fısıldanıyordu. Bu efsanenin kahramanı, zekasıyla ve cesaretiyle karanlığın kalbinde parlayan bir yıldız gibiydi. Suç dünyasının en tehlikeli görevlerini başarıyla tamamlamış, adını Tayvan’ın en arananlar listesinin üçüncü sırasına yazdırmıştı. Bu başarılar onu gururlandırıyor, hırs ateşini körüklüyordu. Artık tek bir hedefi vardı: Zirveye ulaşmak.
Ama zirveye giden yol dikenlerle doluydu. İlk iki rakibini alt etmek, yeraltı krallığının tahtını ele geçirmek kolay olmayacaktı. Bu mücadele, daha önce karşılaştıklarından daha büyük ve daha acımasız olacaktı.
Ancak bu adam pes edecek biri değildi. Geçmişteki başarıları, onun gücüne ve yeteneğine olan inancını pekiştirmişti. Kaderini yeniden şekillendirmeye kararlıydı. Gerekirse her şeyi göze alarak, zirveye ulaşmak için her türlü riski göze alacaktı.