1990’ların Toronto’sunun enerjik ve çalkantılı sokaklarında, Francis ve Michael adında iki genç kardeşin hayatı, hip-hop müziği ve Karayip kültürünün birleşimiyle şekilleniyor. Karayip kökenli ailelerin çocukları olarak, zorluklarla dolu bir dünyada büyüyen bu iki kardeşin müzikle bulduğu çıkış, onların sadece hayatta kalmalarını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda Toronto’nun hip-hop sahnesinde güçlü bir etki bırakmalarını da sağlıyor. Gerilimin her geçen an arttığı bu yolculuk, izleyicilere kardeşlik bağlarının gücünü, toplulukların direncini ve müziğin hayatlarını nasıl dönüştürdüğünü derinlemesine keşfetme fırsatı sunuyor. Francis ve Michael’ın hikayesi, hem kültürel miraslarını hem de müziğin evrimini birleştirerek unutulmaz bir sinema deneyimi yaratıyor.