Joseph Bologne’un hikayesi, 18. yüzyılın karmaşık ve çelişkili atmosferinde, özgürlük ve eşitlik arayışının yankılarıyla doludur. Fransız bir çiftlik sahibinin gayri meşru çocuğu olarak, Afrikalı bir köle anneden dünyaya gelen Joseph, kölelik zincirlerini kırmayı ve kendi kaderini çizmeyi seçer. Müzik tutkusu ve olağanüstü yeteneği, ona bu yolda rehberlik eder. Keman virtüözü ve saygın bir besteci olarak ün kazanarak, Fransız toplumunda saygı ve hayranlık uyandırır.
Ancak Joseph’in zaferi kolay gelmez. Irkçılığın ve ayrımcılığın gölgesinde, önyargılarla ve engellerle mücadele etmek zorunda kalır. Soylu bir Fransız kadına duyduğu tutkulu aşk, onu hem yüceltir hem de yıpratır. Toplumsal normlar ve statü farkları, bu imkansız aşkın önüne geçilmez bir engel olarak dikilir. Marie Antoinette ve saray ile olan ilişkileri de karmaşık bir hal alır. Siyasi entrikalar ve ihanetler, Joseph’in hayatını karanlığa sürükler.