Yedi yıl boyunca hapis yattıktan sonra Zaid, ailesinden tamamen kopmuş ve küçük oğlunun yüzünde hafifçe beliren bir hatıra dışında onunla ilgili çok az şey hatırlamaktadır. Hapishanede, diğer mahkumlarla anlaşmazlıklardan kaçınmaya çalışmıştır, ancak bazen bu kaçınılmaz olmuştur. Bir gün, polis memuru Helle tarafından ziyaret edilir ve ona hücresinden çıkma fırsatı sunulur. Ancak bunun için, Kopenhag’un uyuşturucu baronu Muhdin’i hücrelerine tıkmak için gizli bir araştırmacı olarak çalışmayı kabul etmesi gerekmektedir. İlk başta tereddüt eder, ancak sevdikleriyle yeniden bir araya gelme umudu tüm endişelerinden daha ağır basar. Zaid, Muhdin’le yakınlaşmak ve onun güvenini kazanmak zorundadır, böylece yetkililere gerekli bilgileri sağlayabilir. Her şey planlandığı gibi gider gibi görünse de, Zaid kendisini, sonuçlarının küçük oğlunu da etkileyebilecek bir durumun içinde bulur. Zaid’in içine düştüğü çelişkilerle dolu bu karmaşık hikaye, onun geçmişiyle geleceği arasındaki sıkı bağları ve hayatın ona sunduğu acı dolu seçimleri ele alır. Aile bağları, adalet arayışı ve geçmişin hüküm sürdüğü bir gelecek arasındaki mücadele, Zaid’in karakterini derinlemesine şekillendirirken, okuyucuyu da etkileyici bir maceraya sürükler.