Özgür ruhlu Inez, bağımsızlığına düşkün genç bir kadındır. Yaşam, onun için keşfetmeye değer bir maceradır ve kimseye bağlı olmadan özgürce dolaşır. Ancak bir gün, tesadüfen karşılaştığı 6 yaşındaki Terry ile aralarında beklenmedik bir bağ kurar. İlk başta bu bağın kaynağına anlam veremez, ancak zamanla bu bağ daha da derinleşir ve onu korumak isteğiyle dolup taşar. Terry’nin masumiyeti ve ihtiyacı, Inez’in içinde farklı bir duygusal yan uyandırır. Kararını verir: Terry’nin yanında olacak ve onu koruyacaktır. Bu kararla birlikte, Inez ve Terry, New York’un kalabalık sokaklarında kimliklerini gizleyerek, birbirlerine sıkı sıkıya sarılarak yaşamaya başlarlar. Ancak, yaşadıkları şehirdeki yaşamın acı gerçekleriyle yüzleştikçe, kısa sürede zorluklarla karşılaşırlar. Terry, kayıp bir çocuk olarak bilinirken, Inez ise kaçak statüsünde kabul edilmektedir. Bu durum, onların güvende olmalarını zorlaştırır ve sürekli bir tehlike altında olduklarını hissettirir. Ancak Inez, Terry’nin yanında olmanın ve onu korumanın önemi konusunda kararlıdır. Zaman geçtikçe, Inez’in içindeki koruma ve sevgi duyguları daha da güçlenir. Onun için, Terry’yi korumak sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda ona sevgi dolu bir yuva sağlama çabasıdır. Bu süreçte, Inez hem mutluluk hem de zorluklarla dolu bir yolda ilerlerken, gerçek sevginin ne anlama geldiğini ve birlikte olmanın değerini keşfeder.