arkan ve Serkan, hayatlarının monotonluğundan bunalmış iki gençti. Günlerini sıradan işler ve ucuz eğlencelerle geçirerek, büyük bir hayal peşinde koşmadan yaşıyorlardı. Ta ki bir gün, internette gezinirken tesadüfen bir suça bulaşana kadar. Olayın ciddiyetini kavramadan, kendilerini polislerin elinde ve soğuk bir hücrede buldular.
Tam her şey bitti derken, kaderleri bambaşka bir yöne evrildi. Polis teşkilatı, Boğa İsmet lakaplı azılı bir mafya babasını yakalamak için çaresizce çırpınıyordu. Bu tehlikeli görev için risk almadan ve kaynaklarını koruyarak mafya örgütüne sızabilecek iki adama ihtiyaçları vardı. Akıllarına ilk Tarkan ve Serkan geldi.
Şanssızlıkları ile ünlenmiş bu ikili, ilk başta bu teklifi reddetmek istese de, macera dolu bir hayatın cazibesine kapıldılar. Görevleri basit gibi görünüyordu: Boğa İsmet’in güvenini kazanıp, onu polise teslim etmek. Fakat işler planlandığı gibi gitmedi.
Tarkan ve Serkan, mafya dünyasının karanlık dehlizlerinde kaybolurken, kendilerini beklenmedik tehlikelerin içinde buldular. Mafya grupları arasındaki çekişmelerin ortasında, polis teşkilatının şüpheli bakışları altında ve kendi masumiyetlerini kanıtlama çabasıyla, adeta bir ip cambazı gibi ilerlemeye başladılar.