Bir gün, şehir hayatının gürültüsünden kaçan bir fotoğrafçı, gece karanlığında şehir sokaklarını terk edip huzuru aramaya karar verir. Gözleri, bu arayışın her anını yansıtırken, Emel’in iç dünyasında fırtınalar kopmaktadır. Kariyerinde yaşadığı duraklama, ona umutsuzluk ve belirsizlik getirmiştir. Ancak, iş yerinden aldığı sürpriz bir teklif, ona yeni bir umut ışığı sunar. Teklifin peşinden, kendini unuttuğu bir geçmişin gölgeleriyle dolu terkedilmiş bir köyde fotoğraf çekerken bulur. Emel, en yakın arkadaşı Sofia ile birlikte bu köyün derin sırlarını açığa çıkarmaya karar verir. Ancak, gece yarısı köye adım atan gizemli Kürşat ve Tuğrul’un varlığı, dört hayatı birbirine bağlar ve onları ürpertici, doğaüstü olaylarla dolu bir labirente çeker.