Minako’nun Geçit Töreni macerası, bir rüyanın içinde kaybolmuş gibi başladı. Molozlarla kaplı kumsal, gerçeklikle rüya arasında belirsiz bir sınır oluşturdu. Sessizce kıyıya vuran dalgalar, Minako’nun zihnindeki sırları çözmek için bir melodi gibi çalarken, Minako’nun içsel yolculuğu başladı. Ryo’nun akıbeti hakkındaki endişeleri, Minako’nun zihnini meşgul ederken, beklenmedik karşılaşmalarla birlikte, Minako’nun gerçeklikle rüya arasında bir denge bulması gerektiği anlaşıldı. Artık yaşamın sınırlarının ötesinde olduğunu fark eden Minako için, Geçit Töreni bir tür uyanış ve bilgelik yolculuğu haline geldi. Ölülerle yaşayanlar arasındaki bağları koparmadan önce son bir veda ve kavuşma fırsatı sunan bu ritüel, Minako’nun içsel dengesini bulmasına ve yeni bir başlangıca adım atmasına yardımcı oldu.