Yıllar önce, Spengler ailesi hayalet avcılığının sınırlarını zorlayan bir laboratuvar kurmayı başardı. Bu laboratuvar sadece hayaletleri araştırmak için değil, aynı zamanda insanlığın karşı karşıya kalabileceği en karanlık tehditlere karşı da bir savunma hattı oluşturmak için tasarlanmıştı. Ancak, bir gün laboratuvarda yapılan bir deney sırasında beklenmedik bir şey gerçekleşti. Kapılar açıldı ve sadece hayaletler değil, aynı zamanda insanlığın varlığını tehdit eden bir güç de serbest bırakıldı. Bu güç, dünyayı ikinci bir Buzul Çağı’na sürükleyecek kadar güçlüydü.
Spengler ailesi ve ekibi, bu tehdidi durdurmak için harekete geçmek zorundaydı. Bu görev, sadece hayalet avcılığı becerilerini değil, aynı zamanda geçmişin ve geleceğin hayalet avcılarının da güçlerini birleştirmesini gerektiriyordu. New York City’nin karanlık sokaklarında ve gizemli köşelerinde, efsanevi bir mücadele başladı. Bu mücadele sadece hayaletlerin değil, aynı zamanda dünyanın da kaderini belirleyecekti.