Vincent, ortaçağ’dan kalma şatoda sessiz ve huzurlu günler geçiriyordu. Ancak bir gün, sel felaketiyle karşı karşıya kaldığında, şaşkınlık ve çaresizlik içinde kalır. Sular altında kalan şatoda umutsuzca dolaşırken, bir umut ışığı belirir: Zeki fare Maurice’in önerisiyle antika piyanonun içine sığınırlar. Kurtuluşun tadını çıkarmaya başladıklarında, yiyecek ve içecek sıkıntısı çekmeye başlarlar. Fakat talih bir kez daha yanlarına güler ve piyanoyu bulan bir denizci ekibi, Vincent ve Maurice’i içinde değerli eserlerin bulunduğu bir müzeye götürür. Burada, dünya çapında ünlü eserleri koruyan bir grup kedi koruyucu ile karşılaşırlar. Vincent, bu koruyucular arasında yer edinmek için çaba harcarken, aynı zamanda Maurice’i de koruyucu kedilerin dikkatinden uzak tutmaya çalışır. Zamanla, Vincent’in çabaları ve yetenekleri, ona ve Maurice’e müzenin koruyucuları arasında bir yer sağlar.