Sevil, hayatını kurduğu hayallerin ve aşkların çok ötesinde, birden bire kendini çocukları ve yalnızlık arasında sıkışmış bulur. Gençliğinde aceleci bir şekilde evlendiği Çetin, ona iki çocuk bırakıp, hiç beklemeden terk eder. Geride kalan yalnızlık, Sevil’in tüm gücünü kariyerine ve çocuklarına adamasına yol açar. Büyük bir şirkette başarılı bir ürün müdürü olsa da, ikiz çocuklarıyla baş etmek her geçen gün daha da zorlaşır. Emre, babasının yokluğunu bilimsel buluşlar ve kız kardeşlerini koruma arzusuyla doldurmaya çalışırken, Ecrin, piyanist Gökhan’a olan ilgisiyle içsel bir boşluğu doldurmak ister. Sevil’in evlilik takıntılı kız kardeşi Seçil de sürekli bu kaosa müdahil olur. Çocuklarının sorunlarıyla baş edemeyen Sevil, bir gün psikolog Onur’dan yardım almaya karar verir. Onur, babalık boşluğunu dolduracak bir çözüm önerir: Kiralık baba Selim. Selim, kısa sürede çocukların babası gibi davranmaya başlar, fakat ikizler, babalarını terk eden Çetin’den intikam almak için türlü oyunlar oynar. Selim de bu aileye bağlanırken, duygularının karmaşası içinde kendini bulur. Her şey düzene girmeye başlasa da, yıllar sonra Çetin geri döner ve bütün dengeyi bozar. Çetin’in geri dönüşüyle Sevil ve çocukları büyük bir tehdit altına girer. Ancak, onları kurtaracak yine kiralık baba Selim olacaktır. Bu süreç, beklenmedik duygusal çıkmazlarla doludur ve herkesin hayatında beklenmedik dönüşler yaşanır.