Gökyüzü gri ve kasvetli bir örtüyle kaplanmış, şehrin üzerinde bir kara bulut gibi asılı duruyordu. İki kardeş, yıkıcı bir ekonomik çöküşün ortasında kalmış, borçların acımasız dişleri altında yaşam mücadelesi veriyorlardı. Gelecekleri, kara delik gibi belirsizliklerle dolu, her gün yeni bir çöküşün eşiğindeydiler. Çaresizlik içinde kıvranırken, birinin aklına parlak ve cesur bir fikir geldi: ölülerin arasında bir parıltı bulmak! Kardeşler, cesur bir adım atarak, ölen bir adamın mezarını açmayı ve ona ait olan fidyeyi talep etmeyi karar verdiler. Ancak bu çılgın plan, tahmin ettiklerinden çok daha karmaşık ve tehlikeli bir hale gelir. Kısa süre içinde, kendilerini ölümcül bir figürün karşısında bulacaklar ve bu tuhaf hamleleri, onları ölümcül bir maceranın içine çekti. Fidye talep ettikleri adam, hayal ettiklerinden çok daha tehlikeli bir figür olacaktır.