16 yaşındaki Tom, lise yıllarının başlangıcında bir gölgede kalma hissi yaşıyordu. Utangaç ve içe dönük kişiliği, onu diğer öğrencilerden ayırıyor ve sosyalleşmesini engelliyordu. Yeni bir ortama girmenin getirdiği endişe ve korkuyla boğuşurken, popüler ve atletik ağabeyi Leo’nun gölgesinde kalmaktan da çekiniyordu.
Leo, Tom’un aksine, okulda oldukça popülerdi. Herkes tarafından seviliyor ve saygı görüyordu. Tom, ağabeyi gibi olabilmeyi diliyordu; fakat bu, kendi benliğini inkar etmesi anlamına geliyordu. Leo’nun rehberliği ve desteğiyle Tom, zamanla yeni arkadaşlıklar kurmaya başladı. Fakat her geçen gün, Leo’nun gölgesinden kurtulmak için daha da büyük bir arzu duyuyordu.
Kendi kimliğini keşfetme yolunda Tom, birçok zorlukla karşılaştı. Ailesinin beklentilerini karşılamak için baskı hissediyordu. Kendi ilgi alanlarını ve tutkularını keşfetmeye çalışırken, Leo’nun onayını da almak istiyordu. Bu durum, Tom’u zaman zaman hüzne boğarken, zaman zaman da gülümseten komik olaylara da yol açıyordu.
Sonunda Tom, kendi benliğini keşfetmenin ve Leo’nun gölgesinden kurtulmanın tek yolunun, kendi seçimlerini yapmaktan geçtiğini anladı.