Bu ilham verici belgeselde, dünyanın en iyisiyken karanlık bir çukura düşmemenin önemini vurgulayan bir cümle üzerine odaklanılarak, ünlü sprinter Mark Cavendish’in yaşamındaki devasa değişimi inceliyoruz. Cavendish, spor kariyerinde zirveye ulaştığı bir anda beklenmedik engellerle karşılaşır ve büyük hayal kırıklıklarıyla boğuşur. Her fırsatta başına gelen talihsizliklerle darmadağın olur, ancak bu deneyimler onu güçlendirir ve içindeki ateşi daha da alevlendirir. Pedal çevirerek, ikinci bir şansın peşinden koşar ve sahalara geri dönmek için gece gündüz azimle çalışır. Belgesel, Cavendish’in inanılmaz kararlılığı ve olağanüstü çabalarıyla seyircilere, hayatın zorluklarına meydan okumayı, umutsuzluğa kapılmamayı ve hayallerin peşinden gitmek için mücadele etmeyi öğretiyor.