1980’lerin Napoli’si, sadece dar sokakları ve tarihi dokusuyla değil, aynı zamanda sokaklarından yükselen özgün müzik sesleriyle de dikkat çekiyordu. Bu canlı ortamda, bir DJ’nin yeteneği ve iki kardeşin girişimciliği, müzik dünyasında yepyeni bir efsanenin doğuşuna zemin hazırladı.
DJ, kendi tarzında hazırladığı karışık kasetlerle adeta Napoli’nin ruhunu yansıtıyordu. Müzik tutkusu ve özgün bakış açısıyla hazırladığı bu kasetler, kısa sürede şehrin sokaklarında yankılanmaya başladı. Tam da bu sırada, müzik sevgisiyle yanıp tutuşan iki kardeş, DJ’nin yeteneğini fark etti ve onunla birlikte bir maceraya atılmaya karar verdi.
Kaçak yollarla çoğaltılan ve elden ele satılan bu kasetler, Napoli’de adeta bir müzik akımı yarattı. Gençler, bu özgün müzik aracılığıyla kendi seslerini buldular ve Napoli’nin sokakları bir festival coşkusuyla dolup taştı. DJ’nin miksleri ve kardeşlerin girişimciliği, Napoli’nin ruhunu tüm dünyaya yaymaya başladı.