Edmond Dantes, hayatının en parlak dönemine adım atmak üzereyken, karanlık bir ihanetin pençesine düşer. Genç yaşta sahip olduğu tertemiz onuru ve gücü, dost bildiği insanların kıskançlıklarıyla kirletilir ve haksız yere bir zindanın karanlık duvarlarına mahkum olur. Ancak, acının ve yalnızlığın içinde yıllarını tüketse de, Dantes hayatta kalmayı başarır ve ona yol gösterecek bir umudu bulur: efsanevi bir hazine ve bu hazineye giden yolun anahtarı, zindandaki bir mahkumun sözlerindedir. Dışarı çıktığında, masumiyetini kaybetmiş ve yerine intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir adam doğmuştur. Artık, “Monte Cristo Kontu” adıyla tanınan Edmond Dantes, geçmişin ihanetlerini unutamayacak kadar derin bir öfke taşır ve intikam almak için her şeyini ortaya koymaya hazırdır. Onun tek hedefi, kendisine ihanet edenlerin hayatlarını paramparça etmek ve adaletin acımasız gücüyle onları yok etmektir.