Nilgün’ün evlilik hazırlıkları yaparken, ailesi ona üç kuşak öncesinden beri ailelerinin bir cin musallatıyla lanetlendiğini ve evlenmemesi gerektiğini anlatır. Ancak, Nilgün, bu tür inançları hurafe olarak görür ve ailesinin uyarılarını ciddiye almaz. Cinler, büyüler veya lanetler onun için hep uydurma olmuştur. Evlilik kararında kararlılıkla ilerler. Ne var ki, evlendikten sonra, hayatı beklenmedik bir şekilde değişir. Gizemli ve korkunç olaylar peşini bırakmaz, Nilgün ne yapacağını bilemez hale gelir. Bu kabus dolu günler geçtikçe, yaşadığı dehşet verici olaylar zihnini iyice karıştırır. Ailesinin baskısıyla birleşen bu etkiyle, eski bir büyücü olan Cennet’in tavsiyesini kabul eder ve Kör Hoca’nın yardımına başvurur. Nilgün ve ailesi, Kör Hoca’nın talimatlarıyla cin musallatından kurtulmaya çalışırken, kendilerini her geçen gün daha tehlikeli ve kanlı sonuçlar doğuran bir korku yolculuğunun içinde bulurlar. Bu süreçte Nilgün, cesaretini ve ailesinin saklı kalan sırlarını keşfederken, doğaüstü olaylarla karşı karşıya kalarak bambaşka bir dünyaya adım atarlar. Bu tehlikeli yolculukta, Nilgün ve ailesi hem hayatta kalmak hem de ailelerine musallat olan laneti sona erdirmek için mücadele etmek zorundadır.