Amerika Birleşik Devletleri’ndeki polis gücü, toplum üzerinde son derece etkili bir role sahiptir. Polisler, hangi kişilerin şüpheli olarak nitelendirileceğine ve kimlerin suçlu profiline uydurulacağına karar verme yetkisine sahiptirler. Ayrıca, belirledikleri tehditlere nasıl müdahale edileceğini de belirlerler. Ancak bu yetki ve otorite, sadece teslimiyet talebiyle değil, aynı zamanda sürekli bir şiddet tehdidiyle de ilişkilidir. Şehirlerde veya kırsal alanlarda olsun, polisin belirlediği suç ve toplumsal düzen tehditlerine karşı günlük mücadeleler yaşanmaktadır. Polis, soyut devlet gücünü somut bir şekilde temsil eden bir araç olarak işlev görür. Bu belgesel, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki polis gücünün kökenlerinden günümüze uzanan tarihsel bir yolculuğu sunar. 1700’lerdeki köle devriyelerinden, 1800’lerdeki kamu tarafından finanse edilen ilk emniyet teşkilatlarına, 1960’lardaki ayaklanmalara ve günümüzdeki tartışmalara kadar uzanan bu süreç, makaleler, röportajlar ve arşiv görüntüleriyle desteklenerek anlatılmaktadır. Bu belgesel, günümüzde giderek güçlenen ve sık sık denetlenmeyen bu otoriteyi derinlemesine inceler. Polisin toplum üzerindeki etkisinin nasıl evrildiğini ve değiştiğini gözler önüne sererek, izleyicilere düşündürücü bir bakış açısı sunar.