Hasan’ın yaşamı sona yaklaşırken, kızı Fatma ve Zeynep’e son bir dilekte bulunur. Bu dilek, iki kardeş arasındaki karmaşık ilişkiler ağına bir son vermek yerine, daha da karmaşık bir hale getirecektir. Hasan, ölüm döşeğindeyken, kızı Fatma ve Zeynep’ten birbirlerini asla yalnız bırakmamalarını ve her zaman birbirlerine destek olmalarını istemektedir. Ancak bu temenni, kızlar arasındaki gerilimli duygusal çatışmalardan dolayı ciddi bir tehdit altındadır. Fatma, huzurlu bir aile hayatı sürerken, Zeynep’in içindeki kıskançlık ateşi giderek büyür. Kardeşinin yaşamını cehenneme çevirmek için Zeynep, sınırları aşan karanlık yöntemlere başvurur. Bu çabanın zirve noktası, bir büyücüye başvurmasıdır; Zeynep, Fatma’nın hayatını alt üst eden kara büyü yaptırır. Büyü, Fatma’nın gecelerini korkunç kabuslarla doldurur, ancak ışık belirmeye başlar. Güçlü bir hoca, karanlık büyünün etkilerini ortadan kaldırarak, Fatma’nın hayatına yeniden umut getirir. Yıllar sonra, Fatma’nın kızı Merve, Ozan adında bir adamla evlenir ve mutluluk içinde bir yaşam sürer. Ancak, annesinin ölüm haberini aldığında, hayatı bir anda altüst olur. Cenazeye katılmayı reddeden Merve, annesinin öfkesini üzerine çeker. Şimdi, Merve’nin tek bir seçeneği vardır: cenazeye katılmak ya da annesinin hatıralarından tamamen kopmak. Bu karar, Merve’nin hem kendi yaşamını hem de ailesinin geleceğini etkileyecek şekilde kaderini belirleyecektir.