Agnes, hayatının başlangıcından beri ablası Julia’nın ışıltılı güzelliği ve etkileyici varlığına maruz kalmıştı. Julia’nın her istediğine sahip olması, onun göz kamaştırıcı bir popülerlik içinde yüzdüğü gerçeği Agnes’in yaşamını şekillendirdi. Julia, sadece okulun en popüler öğrencisi olmakla kalmayıp aynı zamanda her partinin gözde ismiydi. Noel adındaki gençle olan ilişkisi ise herkesin kıskandığı bir aşk hikayesiydi. Agnes ise hep arka planda kalmak zorunda kaldı, kardeşinin gölgesinde yaşayan bir figür olarak. Ancak, Agnes’in korkuları gerçek oldu ve bu olay hayatını altüst etti. Bu zorluklarla dolu zaman diliminde, Agnes kendini keşfetme yolculuğuna çıktı. Arzularına ulaşma fırsatı yakalarken, bunun bedelleri hakkında da düşünmek zorunda kaldı. Hayatındaki dönüm noktalarında, önemli kararlar almak zorunda kaldı ve bu kararların sonuçlarıyla başa çıkmak zorunda kaldı.