Her şeyin göründüğünden daha karmaşık olduğu bir dünyada, Lucy’nin hayatı bir gecede altüst olur. Her gece tam 3.33’te uyanmaya başladığında, başlangıçta bunun yalnızca bir tesadüf olduğunu düşünse de, bu durum giderek hayatını esir alan bir kabusa dönüşmeye başlar. Halk arasında Şeytan Saati olarak bilinen bu uğursuz zaman diliminde gözlerini açmanın verdiği huzursuzluk, onu derin bir yalnızlığa sürükler. Gün geçtikçe hayatındaki her şey, anlamını kaybetmeye ve mantıksızlaşmaya başlar. Ancak zamanla, bu gizemli uyanışların yalnızca bir rastlantı olmadığını fark eder. Aynı saatlerde meydana gelen bir dizi vahşi cinayetle bağlantılı olduğuna dair söylentiler yayıldıkça, Lucy’nin ismi suçlu listelerinde anılmaya başlar. Masumiyetini kanıtlamak için bir araştırma sürecine girdiğinde, peşinde koştuğu cevapların ve saklı sırların, düşündüğünden çok daha tehlikeli bir dünyanın kapılarını açtığını anlar. Lucy, yalnızca kendi zihninin karanlık köşeleriyle değil, aynı zamanda çözülmesi gereken ölümcül bir sırla yüzleşmek zorundadır.