1536 yılında İngiltere’nin karanlık koridorlarında başlayan bu tarihi macerada, avukat Matthew Shardlake’in hayatı, Thomas Cromwell’in talihsiz göreviyle altüst olur. Cromwell, Shardlake’i Scarnsea Manastırı’ndaki şüpheli ölümün ardındaki sırları çözmek için görevlendirir, ve bu görev Shardlake’in kaderini tamamen değiştirir. Cinayetin perde arkasındaki karmaşık ve dehşet verici gerçekler gün ışığına çıktıkça, Shardlake’in dünya görüşü derin sarsıntılar geçirir. İhanetin, yolsuzluğun ve karanlık sırların örülü olduğu bu dünyada, Shardlake sadece kendi masumiyetini değil, aynı zamanda hayatta kalmayı da mücadele eder. Gerçeklerin karanlık labirentinde dolaşırken, Shardlake, içinden çıkılmaz bir yalanlar ağına sürüklendiğini fark eder ve karşısına çıkan büyük gizemle yüzleşmek zorunda kalır.