Bill ve Willa, eskiden tutkunun en sıcak halini yaşamış, şimdi ise hayatın karmaşıklığında kaybolmuş bir kış gecesi beklenmedik bir buluşmaya hazırlanıyorlar. Kar taneleri havaalanının koridorlarını örttüğünde, yıllar önceki aşklarını yalnızca bir nostalji olarak hatırlarlar. Olgunluklarıyla, bu karşılaşmayı doğal bir tesadüf olarak kabullenirler; fakat uçuşlarının ertelenmesi, onları bir arada daha uzun süre tutar. Bu beklenmedik birliktelik, Bill’in karamsar bakış açısıyla Willa’nın masalsı hayalleri arasında geçmişin sırları ve geleceğin belirsizliğiyle dolu bir diyaloga dönüşür. Her bir cümle, geçmişin izlerini canlandırır ve Bill ile Willa, ilişkilerini, hatalarını ve kayıplarını gözden geçirirken, bu buluşmanın tesadüf mü yoksa kaderin bir cilvesi mi olduğunu düşünürler. Belki de hayat, onlara unutulan duyguları ve anıları hatırlamanın bir yolunu göstermek için bu buluşmayı düzenlemiştir. İçlerinde hala var olan bağ, belki de yeniden bir başlangıç için bir işarettir.