Şehrin parıltıları altında, her köşe başında göz kamaştıran bir yaşam süren Saygın, çekiciliğiyle etrafındaki herkesi büyüleyen bir adamdır. Çevresinde, zengin kadınların gözdesi olarak tanınan bu baştan çıkarıcı figür, hayatını lüks ve keyif üzerine kurmuştur. Ancak, bu göz alıcı yaşamın gerisinde çok daha derin bir sır yatmaktadır. Saygın, kadınlara dile getirmekte zorlandıkları duygusal tatmini sunma konusunda adeta bir ustadır; onları özel ve değerli hissettirme yeteneğiyle kendini yüceltir. Fakat, bu süreçte sürekli kafasında yankılanan bir soru vardır: “Peki ya kendi mutluluğum nerede?” Bu sorudan kaçmaya çalışsa da, masum ve saf bir genç olan Nehir’le tanıştığında bu soru daha da baskın hale gelir. Nehir’in masumiyeti, Saygın’ın hayatındaki dengeyi bozar ve onu içsel bir hesaplaşmaya sürükler. Lüks ve gösterişle dolu dünyası, Nehir’in varlığıyla tamamen altüst olur.