Ay yüzeyinde meydana gelen bir kaza, astronot Hwang Seon-woo’yu 384.000 km ötede, yani uzayın derinliklerinde, Ay’da tek başına mahsur bırakır. Dünya’daki kontrol merkezinde ise eski istasyon başkanı Kim Jae-guk, Seon-woo’yu kurtarmak için kararlı bir çaba içine girer. Ancak bu, sadece teknik sorunlarla değil, aynı zamanda insan zekası ve iradesiyle de mücadele gerektiren bir görevdir. İstasyonun mevcut yöneticisi ve generalinin yardımını almak, onu ikna etmek ve gerilimi aşmak, Kim Jae-guk için büyük bir zorluk olacaktır. Zira bu kurtarma operasyonu, sadece mühendislik becerilerini değil, aynı zamanda politik ustalığı da gerektirir. İki lider arasındaki geçmiş anlaşmazlıklar, bu zorlu süreci daha da karmaşık hale getirir. Ancak Jae-guk, hedefine ulaşmak için her şeyi göze alır. Geçmişteki çatışmaları bir kenara bırakır ve mevcut yöneticiyle işbirliği yapar. İkili, uzaydaki tek insan olan Seon-woo’yu kurtarmak için birlikte çalışırken, aynı zamanda geçmişteki hataları da gözden geçirirler. Bu süreçte, zorlu koşullara rağmen birbirlerine olan güvenlerini yeniden tesis ederler. Kontrol merkezi, bilim ve teknolojinin gücüyle donanmış olsa da, bu operasyonun başarısı insan iradesine ve işbirliğine de bağlıdır. Jae-guk ve mevcut yönetici arasındaki uzlaşma, sadece astronotun fiziksel olarak kurtarılmasını değil, aynı zamanda insanlığın dayanışma ve kararlılıkla nasıl mücadele edebileceğini de gösterir.