Güney Kore’nin genç ve idealist başbakanı Park Dong Ho, göreve geldiği ilk günlerden itibaren ülkenin kaderini belirleyen güçlü chaebol adı verilen dev aile şirketlerinin gölgesinde bulduğunu fark eder. Bu dev şirketler, hükümeti kontrol altında tutmak için ülkenin başkanıyla gizli anlaşmalar yaparak derin bir etki alanı yaratmışlardır. Park Dong Ho, bu yozlaşmış düzeni sona erdirmek ve siyaseti temizlemek amacıyla kararlı adımlar atmaya yemin eder. Ancak bu süreçte, ekonomik işlerden sorumlu başbakan yardımcısı Jung Soo Jin, Park Dong Ho’nun reform planlarına karşı çıkmaktan çekinmez. Jung Soo Jin, ekonomik istikrarın ülkenin temel önceliği olduğuna inanmakta ve chaebol’ların ekonomik gücü olmadan bunu başarmanın mümkün olamayacağına ikna olmuştur. İki lider arasındaki bu kıyasıya çatışma, sadece bir iktidar mücadelesi olarak kalmaz; aynı zamanda ülkenin geleceğini belirleyecek büyük bir savaşa dönüşür.