Gabbi, iş gezisi için Arizona’nın terkedilmiş Jerome kasabasına adım attığında, kendisini adeta zamanın dışında bir dünyada bulur. Kiraladığı evin huzurlu atmosferinde kaybolmuş gibi hissederken, kasabanın gizemli geçmişinin ve korkunç sırlarının farkında değildir. Başlangıçta yeni işinin heyecanı ve evin sıcaklığı, ona güven verirken, kasabanın derinliklerinde, uykuda bekleyen bir lanet, yavaşça huzurunu bozmaya başlar. Zamanla, evin içinde yaşanan tuhaflıklar artar ve Gabbi, bu sıradan gibi görünen olayların, korkunç bir felakete dönüşeceğini fark eder. Evin içinde kaybolan zaman ve mekân, adeta bir labirente dönüşür ve Gabbi, karanlık sırları keşfetmeye başladıkça, hem geçmişin hem de evin kendisinin tuzaklarıyla mücadele etmek zorunda kalır. Her adımda lanetin pençesine daha da sıkışan Gabbi, geçmişin gölgesinden kurtulmak için cesur bir yolculuğa çıkarken, kendi kaderiyle yüzleşecektir. Jerome’daki bu karanlık yolculuk, Gabbi’yi, beklenmedik bir biçimde, ölümcül bir sırra götürür.